top of page
Sude Özer

BİLİNÇLİ FARKINDALIK (MINDFULNESS) VE HASTALIKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ



Bilinçli farkındalık kişinin dikkatini, şu anda yaşanmakta olanlara, yargılayıcı olmadan ve kabullenici bir şekilde odaklayabilmesi olarak tanımlanmıştır (Brown ve Ryan, 2003). Bilinçli farkındalık düzeyi yüksek olan bireyler plan yapma, planlamalarını en iyi şekilde yönetme ve süreçleri değerlendirmede daha başarılıdırlar. Ayrıca, bu bireyler kötü olaylar yaşandığında bu olaylara odaklanıp üzülmektense olayın sebebinin farkına varmaya çalışırlar (Neff, 2003.) Bilinçli farkındalık, bireyin başarıya ulaşmasına katkı sağlayan ve öğrenme süreçlerini etkileyen en temel kavramdır (Akçakanat ve Köse, 2018.) Bilinçli farkındalığın temelleri Budist felsefesine ve meditasyonlarına dayanmaktadır. Fakat budist geleneklerine dayanmasına rağmen içinde herhangi bir Budizm ile ilişkili dini bileşen bulunmamaktadır. Bilinçli farkındalık ilk olarak Jon Kabat-Zinn tarafından Doğunun budist felsefesi ve batının psikoloji bilgisini bütünleştirmesi ile ortaya çıkmıştır. Bu bütünleştirme ortaya Farkındalık Temelli Stres Azaltma (Mindfulness-Based Stress Reduction-MBSR) olarak adlandırdığı programı çıkarmıştır. Bu program bir grup tedavisidir ve ilk başlarda yalnızca kronik ağrı çeken hastalara yardım etmek, ağrı belirtilerinin ve buna dayalı stresin hafifletilmesinde kullanılmıştır. Sonraları ise fiziksel veya zihinsel ağrı şikayeti olan hastalara stres, zor durumlar ve bunların oluşturduğu hislerle baş etme becerisi kazandırmaya yönelik bir müdahaleye dönüşmüştür. Kabat-Zinn’e (2003) göre bilinçli farkındalık, evrensel bir zorunluluk ve doğuştan gelen bir özelliktir. Aynı zamanda insanların belirli bir bilinçli farkındalık düzeyiyle doğduğu düşünülmektedir (Brown and Ryan). Fakat herkes bunun eşit oranda farkında değildir. Yaşananların, sosyo-kültürel çevrenin ve karakterin etkisiyle bireyin BF düzeyi pozitif ya da negatif etkilenebilir. Dolayısıyla geliştirilebilecek bir özelliktir (Zümbül, 2021). Kişinin bilinçli farkındalığının düzeyi; Özyeşil ve ark,’nın 2011 yılında geliştirdiği bilinçli farkındalık ölçeği ile ölçülebilir.


Jon Kabat-Zinn, bilinçli farkındalık uygulamasının temel tutumlarını şu şekilde açıklamaktadır (Bilgiç ve Gürkan, 2021):

Yargılamama: Kişinin görüş, inanç, zevk ve hoşlanmadıklarını bir kenara bırakıp yaşadıkları deneyimi gözlemleme.

Sabır: Her şeyin olması gereken zamanda olacağını kabul etme.

Acemi zihni: Çevresindeki her şeyi ilk kez görmeye istekli olma.

Güven: Kişinin kendine ve temel bilgeliğine güvenmesi.

Hırslanmamak: Kişi hiçbir şey yapmasa da farkındalık konusunda deneyim sahibi olacağını kabul etmeli.

Kabul: Her şeyi görmek istediğimiz gibi değil olduğu gibi görmek.

Oluruna bırakmak: Kişi her ne yaşıyorsa, deneyimliyorsa; bunlara sıkı sıkıya tutunmaktan ziyade, olanları gerçekleştiğinin farkına vararak geçip gitmelerine izin vermek.

 

Bireyde doğuştan var olduğuna inanılan bilinçli farkındalığın geliştirilebilmesi için bireylerin bazı özellikleri taşıması gerekmektedir (Akçakanat ve Köse, 2018.).

“Bunlardan ilki öz-yeterliliktir. Öz-yeterlilik, bireyin planladığı sonuca ulaşabilmesi için gerekli faaliyetleri düzenleyerek başarılı olabilmesine ilişkin kendi yargısıdır. Bireyin bu yargısı aynı zamanda, bireyin zorluklarla karşılaştığında bu zorluklara karşı tutumunu ve zorlukların üstesinden gelebilme yeteneğini de kapsar. Kısaca öz-yeterlilik, bireyin planladığı amaca ulaşma sürecinde kendine olan inancıdır (Akıllılar, 2013: 277).

Bir diğer özellik öz-yönetimdir. Bireyler, bilişsel farkındalığa sahip olabilmek için ihtiyaç duyduğu yani eksik olduğu alanı ve öğrenme yolunu kendisi seçebilmeli, süreçleri gözlemleyerek değerlendirme yapabilmeli, gerekli gördüğü alanlarda ihtiyaç duyulan düzeltmeleri yapabilmelidir. Bireyin bilişsel süreçlerde başarılı olabilmesi, yönetimi elinde tutması ile yakından ilişkilidir (Doğanay ve Demir, 2011: 2022).

Bilinçli farkındalıkta bireyin aynı zamanda öz-düzenleme özelliğine sahip olması gerekir. Öğrenme, bireyin kendine en uygun stratejileri seçerek bu yöntemleri kendine uygun şekilde düzenleyerek uygulamasıyla mümkün olabilmektedir. Öz-düzenlemenin sağlanmasında planlama, organizasyon, denetleme ve değerlendirme stratejilerinde gerekli yeteneklere sahip olunması önemlidir. Bu özellikte bireyin hem kendisi hem de öğrenme süreci hakkında yeterli bilgiye sahip olması gerekmektedir (Doğanay ve Demir, 2011: 2024).”



 Bilinçli farkındalığın hastalıklar üzerindeki etkisi

Bilinçli farkındalığın iyileştirici etkisi en çok da kardiyovasküler hastalıklar açısından önemli. Kardiyovasküler hastalıklar dünya çapında ölümlerin ve özürlülüğün en büyük sebeplerinden biri.  Güncel olarak kardiyovasküler hastalıkların ölüm oranı %30.

2014 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verdiği istatiklere göre İran’da KH’ye dayalı ölüm oranı %46. Birçok etken kardiyovasküler hastalıklara yol açabilir. Yüksek kolestrol, pozitif aile geçmişi, yüksek kan basıncı (KB) ve stres bunların arasındadır. Ayrıca depresyon, anksiyete, sinir problemleri, kronik stres gibi psikolojik faktörler de KH’ye sebep olur.

●      Kabat-Zinn ve arkadaşları (1985) tarafından yapılan bir çalışmada bilinçli farkındalık temelli meditasyon programının sonucunda katılımcıların anksiyete, stres, fobi ve panik bozukluğu semptomlarında önemli derecede azalma olduğu saptanmıştır.

●      Sarıtaş ve Aktura (2020) araştırmaları sonucunda kalp yetersizliği olan hastaların bilinçli farkındalıklarının orta düzeyde olduğunu, KY hastalarında anksiyete ve depresyon riskinin yüksek olduğunu, bilinçli farkındalığın anksiyete ve depresyon düzeyini etkilediğini buldular. Bu sonuçlar doğrultusunda; Hemşirelerin KY olan hastaların bilinçli farkındalık, anksiyete ve depresyon düzeylerini değerlendirmeleri, baş etme yöntemi olarak bilinçli farkındalık terapilerinin kullanabileceklerini ve olumlu etkileri olduğunu gözlemlemişlerdir.

Literatürde var olan çalışmaların ortak sonucu olarak bilinçli farkındalık düzeyinin kişinin kardiyovasküler sağlığını etkilediği sonucuna varılmıştır. Kardiyovasküler hastalıklara sahip olan hastalara uygulanacak bilinçli farkındalık terapi ve meditasyonlarının, hastada iyileştirici etkilere sahip olacağı sonucu kaçınılmazdır.

Günümüzün en büyük sağlık problemi olan stresle baş etmede en çok rağbet gören yöntem bilinçli farkındalık temelli stres azaltma programıdır (Mindfulness Based Stress Reduction-MBSR).

●      Vøllestad ve arkadaşları (2011) anksiyete bozukluğuna sahip kişilere uyguladıkları bilinçli farkındalık temelli stres azaltma programı (Mindfulness Based Stress Reduction-MBSR) sonucunda katılımcıların MBSR uygulanmayan kontrol grubuna göre anksiyete belirtilerinde önemli derecede azalma olduğu görülmüştür. Miller ve arkadaşlarının (1995) yaptığı bir çalışmada anksiyete bozukluğu olan kişilere MBSR uygulanmış ve sonucunda katılımcıların anksiyete düzeylerinin önemli ölçüde azaldığı görülmüştür. Bu uygulamanın ardından 3 yıl sonra yapılan izleme ölçümünde anksiyete düzeylerindeki azalmanın 3 yıl sonrasında da devam ettiği tespit edilmiştir. Craigie ve arkadaşları (2008) yaygın anksiyete bozukluğuna sahip kişilere bilinçli farkındalık temelli müdahale uygulamış ve sonucunda bu kişilerin anksiyete ve stres puanlarında düşme görülürken, yaşam kalitesi düzeylerinin ise yükseldiği görülmüştür (Demir ve Demir, 2018).

Bilinçli farkındalık müdahalelerinin kadın sağlığına olumlu etkileri ve maliyet açısından uygun olması sebebiyle son yıllarda giderek artan bir konu haline gelmiştir.

●      Sood ve ark.’ının menopoz sürecindeki kadınların bilinçli farkındalık ve stres düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek için 1744 kadınla yaptıkları kohort çalışmalarında; bilinçli farkındalık puanları yüksek olan kadınların daha düşük düzeyde stres ve daha az menopoz semptomu yaşadıkları bildirilmiştir.

●      Sarenmalm ve ark.’ı bilinçli farkındalığın meme kanseri tanısı almış kadınlarda psikolojik ve biyolojik etkilerini incelemek amacıyla yaptıkları çalışmalarında; rastgele yöntemle seçilen 166 kadın üç gruba ayrılmıştır. İlk gruba 8 hafta süren bilinçli farkındalık temelli stres azaltma müdahalesi uygulanmıştır. İkinci gruba bilinçli farkındalık ile stres azaltma hakkında eğitim verilmiş ve kendi kendilerine uygulamaları istenmiş ve düzenli aralıklarla kontrolleri yapılmıştır. Üçüncü gruba ise bilinçli farkındalıkla ilgili hiçbir uygulama ve bilgilendirme yapılmamıştır. Yapılan müdahalelerin psikolojik etkileri depresyon ve anksiyete değerlendirme ölçekleri ile, biyolojik etkileri ise sitokin, lenfosit ve enzimlerin bakıldığı kan örnekleriyle değerlendirilmiştir. Gruplar arası yapılan kıyaslama sonucu bilinçli farkındalık müdahalesi en etkili sonuçları birinci grupta daha sonra ikinci grupta vermiştir. Bilinçli farkındalık müdahalesinin kanser tanısı almış kadınlarda anksiyete ve depresyonu azalmasının yanı sıra sitokin, lenfosit ve enzim sayılarını artırarak vücutlarının enfeksiyonlara daha iyi cevap verebilecek kapasiteye gelmiştir. Sonuç olarak bilinçli farkındalık temelli müdahalelerin hem psikolojik hem de biyolojik olarak meme kanserli kadınlarda efektif bir müdahale olarak kullanılabilir.

 

Bilinçli farkındalık müdahaleleri kişilerin psikolojik iyi oluşlarını iyileştirmenin yanı sıra fiziksel olarak da kan basıncını ve kan şekerini düzenlediği, kalp atım hızını yavaşlattığı, yorgunluk ve aktivite düzeylerini iyileştirdiği çalışmalarla kanıtlanmıştır.

MBSR, insanların stres, ağrı ve hastalıklarla daha etkili bir şekilde baş etmelerine yardımcı olur ve yaşamlarında ve iyileşmelerinde daha aktif bir rol oynar. MBSR'ye entegre edilen yoga egzersizleri aynı zamanda kullananların fiziksel aktivitelerini ve öz şefkatlerini de artırır.

 

 KAYNAKÇA

-AKÇAKANAT, Ö. Ü. T., & KÖSE, A. G. S. BİLİNÇLİ FARKINDALIK (MINDFULNESS): KAVRAMSAL BİR ARAŞTIRMA.

-Bilgiç, G., & GURKAN, O. C. (2021). Kadın Sağlığında Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) ve Kullanım Alanları. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, (14), 363-375.

Momeni, J., Omidi, A., Raygan, F., & Akbari, H. (2016).

-The effects of mindfulness-based stress reduction on cardiac patients' blood pressure, perceived stress, and anger: a single-blind randomized controlled trial. Journal of the American Society of Hypertension, 10(10), 763-771.

-Yıldırım, M. (2020). Bilinçli farkındalık, öz-anlayış ve anksiyete arasındaki ilişkilerin incelenmesi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Bursa.

-ZÜMBÜL, S. (2021). BİLİNÇLİ FARKINDALIK TEMELLİ BİLİŞSEL TERAPİ: BİR İNCELEME ÇALIŞMASI. Istanbul Aydin University Journal of Social Sciences/Istanbul Aydin Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 13(1).

 

  

 

37 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page