Split filmi, 1955 doğumlu Billy Millison adlı çoklu kişilik bozukluğuna sahip bir adamdan ilham alınarak beyaz perdeye aktarılmıştır. Ana karekterimiz olan Kevin, 23 farklı kişiliği olarak karşımıza çıkar. Karen Fletcher adlı terapistimiz ona bu rahatsızlığı konusunda yardımcı olmaya çalışır. Güvenilir psikiyatristimiz Dr. Fletcher, Kevin'in 23 farklı kişiliği bünyesinde barındırdığını kanıtlamaya çalışmaktadır. Ancak henüz tamamen ortaya çıkmamış son bir kişiliği vardır ki, meydana çıktığında diğer kişilikleri bir yana, son kişiliğini dizginlemesi zor bir gücün etkisiyle Kevin, 3 genç kızı kaçırıp yaşadığı yerde alıkoyar.
Merhaba Sevgili Okuyucularım!
Şu sıralar izlemekten hayli keyif aldığım bir film ile karşınızdayım. Konusu ve filmin işleyiş tarzı ile ilgi çekmeyi başaran bir film olduğunu söyleyebilirim. Aslında filmin ayrıntılarına girip izlemeyenlere haksızlık etmek istemem. Fakat filmimiz çoklu kişilik bozukluğu üzerine olduğu için bende bu yazımda çoklu kişilik bozukluğu üzerine değinelim istiyorum.
Çoklu kişilik bozukluğu, diğer bir adıyla dissosiyatif kişilik bozukluğu, normalde bir bütün olan bilincin parçalara ayrılmasını ifade eden psikolojik bir terimdir. Çoklu kişilik bozukluğunda hastanın "alter" adı verilen iki veya daha fazla sayıda birbirinden farklı kimlikleri olur. Her alterin kendine has kişisel geçmişi, özellikleri, sevdiği ve sevmediği şeyler vardır. Bu kişilikler farklı zamanlarda hastanın davranışını kontrol eder. Çoklu kişilik bozukluğu olan kişilerin hafızılarında da boşluklar olabilir ve bazen hastalık, halüsinasyonlara yol açabilir. Bu hastalığın tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte erken çocukluk döneminde yaşanmış şiddetli travmalar (genellikle tekrarlayan fiziksel, cinsel ve duygusal istismar) yer alır. Dissosiyatif kimlik bozukluğu olan bir kişinin semptomların listesi diğer birçok psikiyatrik tanınkine çok benzer. Bundan ötürü teşhisini koymak zaman alabilir.
Hastalığın belirtileri arasında baş ağrısı, hafıza kaybı, zaman kaybı, trans ve beden dışı deneyimler yer alabilir. Bazı hastalarda bu tür durumlara bağlı olarak kendine zarar verme, kendini sabote etme ve hatta şiddet eğilimleri görülebilir. Dissosiyatif kimlik bozukluğuna ilişkin epidemiyolojik veriler net olmamakla birlikte, genel erişkin popülasyondaki yaygınlığı %0.4-1.5 olarak belirlenmiş ve kadınlarda görülme oranı erkeklere oranla daha yüksek bulunmuştur. Çoklu kişilik bozukluğunun nadir bir hastalık olduğunu birkes daha belirtmekte birlikte, eğer dissosiyatif kimlik bozukluğunuz olduğundan şüpheleniyorsanız en yakındaki psikiyatri kliniğine başvurmayı düşünebilirsiniz. Çoklu kişilik bozukluğu üzerine az çok fikir sahibi olarak izleyeceğiniz bu filimde iyi seyirler dileyerek bitirmek istiyorum.
Hoşçakalın!
Comments