top of page
Yazarın fotoğrafıSeren Silit

Unutulmaz Nasıl Unutulur?

Güncelleme tarihi: 13 saat önce



Friedrich Nietzsche, Untimely Meditations adlı eserinin ikinci denemesinde, insanların inekleri ve genel olarak hayvanları kıskandığını çünkü ineklerin sıkıntı ve acıdan özgür yaşadığını öne sürer. İnekler, geçmiş veya mevcut bir zaman dilimine sahip olmadıkları için mutludurlar. İnsanlardan farklı olarak, onlar tarihsel olmayan varlıklardır. Nietzsche'ye göre, hayvanlar ile insanlar arasındaki bu fark gözlemi, bazen "aktif unutma" olarak adlandırdığı bir kavramın özgürleştirici gücü üzerine bir düşüncenin başlangıcıdır. Bu bağlamda aktif unutma, anıların silinmesi ile ilgili değildir; bunun yerine olumlu ve etkin bir güçtür. Bir bireyin, toplumun ve kültürün sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaşaması, kendilerine güvenmeleri ve yeni bir gelecek yaratmaları için ihtiyaç duydukları bir kapasitedir. Aktif unutma, seçici hatırlama sağlar; geçmişteki, mevcut ve gelecekteki yaşam için yararlı olmayan deneyimleri etkisizleştirir ve nötralize eder. Nietzsche, anıların neredeyse tamamen olmadan ve bu durumda mutlu bir şekilde yaşamanın mümkün olduğunu, hayvanların da bunu gösterdiğini iddia etti. Ancak, unutmadan yaşamanın tamamen imkânsız olduğunu belirtti.





Travmatize olmuş bireyler, üzüntü, kaygı, depresyon, suçluluk, öfke, yas, yorgunluk, acı, kafa karışıklığı, umutsuzluk, özgüven kaybı ve güven kaybı gibi birçok farklı semptom gösterir. Ancak, çoğu uzman, travmatik olayları veya deneyimleri anlamanın anahtarının, kurbanların yaşananları kavrama ve başa çıkma, yani bu deneyim tarafından kışkırtılan fikirleri ve duyguları akla yatkın ve kabul edilebilir bir anlatıya entegre etme becerilerini tamamen alt etmeleri olduğu konusunda hemfikirdir (Pearlman & Saakvitne, 1995, s. 60). Judith Herman’ın sözleriyle, “Travmatik olaylar sıra dışıdır, nadiren meydana geldikleri için değil, insanın günlük yaşama uyum sağlama mekanizmalarını alt üst ettikleri için sıra dışıdır” (1992, s. 33). Uzun vadede, travmatik olaylar; istenmeyen olayları kavramak, zorlu durumlarla başa çıkmak ve “normal” bir yaşam sürmek için gerekli olan mekanizmalara da hasar verebilir (Van der Kolk, McFarlane ve Weisaeth 1996; Van der Hart, Nijenhuis ve Steele 2006).




Travmaya maruz kalan; bir kişi, toplum veya kültür olabilir. Bu bakış açısından soykırım, aşırı travmaya yol açabilir çünkü faillerin kabul edilemez olarak gördüğü, (din, etnik köken veya ten rengi gibi) tek bir boyuta indirgenme, hayatta kalanların ve onların torunlarının olanları anlamasını ve bunlarla başa çıkmasını sağlayan tüm olası çerçeveleri ve mekanizmaları yok eder (Denham, 2008). Dünya ve diğer insanlar hakkında aşina olunan tüm varsayımları ve beklentileri yok eder (Kauffman, 2013; Janoff-Bulman’ın daha geniş kapsamlı ‘’Parçalanmış Varsayımlar Teorisi’’ne de bakınız). Soykırımdan kurtulanların ve onların torunlarının benlik ve dünya anlayışları, kimliklerini dönüştürecek ve bozacak derecede ihlal edilebilir (Sandole & Auerbach, 2013; Sigal, 1998).



Kaynakça


Aydin, C. (2017). How to Forget the Unforgettable? On Collective Trauma, Cultural Identity, and Mnemotechnologies. Identity17(3), 125–137. https://doi.org/10.1080/15283488.2017.1340160


Yeil S. (2022). How to heal trauma without revisiting traumatic events. Shedefined.com. https://shedefined.com.au/wellbeing/how-to-heal-trauma-without-revisiting-traumatic-events/


Yewers T. (2020). How to cope with trauma after a distressing event. The skill collective.com. https://theskillcollective.com/blog/trauma-tips


Walenta T. (2019). Inheriting the trauma of genocide. https://www.wsj.com/articles/inheriting-the-trauma-of-genocide-11550761430


 

3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page