top of page
Yazarın fotoğrafıMedine Kayar

Çeyrek Hayat Krizi

Güncelleme tarihi: 7 Eki


Merhaba Sevgili Okuyucularım.


Yazıma “üniversite yıllarınız nasıl geçti/geçiyor”” diye bir soru ile başlamak istiyorum. Tabii, daha üniversite öğrencisi değilseniz soruyu es geçebilir ve derin bir nefes alabilirsiniz. Üniversite yıllarını referans almamın nedeni ise, istatiksel olarak önceleri üniversiteye başlama yaşı 18-19 bandındayken şimdilerde bunun 20-21 ya da daha üst yaşlara kaymış olması. Esasında bu yaşlar, bizlerinde üzerinde duracağı yaş aralığını kapsamaktadır. Tabii, tekrar düşününce soruya ekleme yapma gereği duyuyorum.


Yaşınız 20-30 yaş aralığında ise, hayatınız gerçek anlamda nasıl ilerliyor?

Soruyu şimdi de kendime yöneltmek istiyorum. Yaşım 21'e dayanıyor ve hayatıma bakınca zorlandığımı hissediyorum. Sizin hayatlarınıza bakınca da aynı benim gibi zorlandığınızı görebiliyorum. Tabii bu süreçte yalnız olmadığımızı bilmek, bizleri bir nebze iyi hissetirse de tekrar kendi hayatımıza dönüp bakınca manzaranın pek de değiştiğini söyleyemiyoruz. Fakat bulunduğumuz durumu en başata tanımak, bunun hakkında bilgi sahibi olmak ve farkındalık kazanmak, olabileceğini düşündüğümüz en kötü seneryolara çözüm üretmemize vesile olacaktır.


Çeyrek Hayat Krizi, bazı genç yetişkinlerin 20'li yaşların başından ve 30'lu yaşların başına kadar, yaşadıkları kaygı ve kendinden şüphe duyma durumunu ifade eder. Bu dönem genellikle, kişilerin üniversiteden mezun olup iş hayatına atılmasıyla ya da çoğunlukla rollerin değişmesi ve sorumlulukların artması ile belirginleşir. Bu duruma 20 yaş sendorumu da denilebilir. Çıkmazın en çok hissedildiği önceki yaşlarda hayat hakkındaki kararlarımızda güçlük yaşamıyorken, bu yaş aralığında her adımımız için derinlemesine düşündüğümüz, gelecek hakkında çokça kafa yorduğumuz, en üst safhada kaygı ve endişeye sahip olduğumuz bir dönem olarak nitelendirebiliriz. Tabii, bu durum günlük hayatın katlanılmaz ve çekilmez olmasına neden olabiliyor. Bu süreçte, her şeyde olduğu gibi, karekter yapımız gereği farklı şekillerde kendini gösterir. Kimisi için belirsizliğin ve sıkılmışlığın içinde hapsolmanın verdiği psikolojik bunalımlar baş gösterebiliyorken, kimisi için de kendini, ilişkilerini sorguladığı ve düşündüğü, geleceğe daha emin adımlarla yol aldığı söylenebilir.


Çeyrek hayat krizi üzerine araştırma yaparken “foma” adlı bir kavrama denk geldim. Aslında sözcüğün anlamı, öğrenince dilendirdiğimiz bir mevzunun bütünü denilebilir: fırsatları kaçırma korkusu. Bir şeyleri kaçırmaktan yoğun bir şekilde korktuğumuz, akranlarımızın yaşadığı başarıları deneyimlemediğimizi hissettiğimiz geç kalınmışlık hissi.


20 yaş sendromunun, üniversite öğrenci sayısının artması ve sosyal medyanın etkisi gibi durumlarla birlikte, son zamanlarda popülerliği artmış durumda. Daha önce pek bilinen bir konu olmadığından ötürü, nedenleri net bir şekilde de bilinmemekte. Tabii, konu hakkında araştırmalar yine de yapılmakta ve bunun için birçok neden de sıralanabilir: En temelde, insanoğlu güvende hissetmek ister. Belirsizlik, zihni yoran bir durumdur. Ve bu yaş aralığında, hayatımızın en belirsiz sürecini yaşamaktayız. Bu durum da bizleri bir takım olumsuzluklarla karşı karşıya getirebilir. Ekonomik, akademik, sosyal yaşamızdaki ilişkiler ve maruz kalınan aile tutumları vb. sebeplerden ötürü, 20’li yaşların zorluğu kişiden kişiye değişebilir.


Şöyle gelişigüzel, yazıma dönüp bir bakınca, yazım oldukça iç karartıcı bir metinmiş gibi hissettirdi. Lakin güzel sözlerimi sona saklamak istedim. Bulunduğumuz bu yaş aralığı sanırım en cesur yıllarımızı kapsıyor. Hayatta en çok düşüp kalktığımız bu yıllar, yaşamı iliklerimize kadar hissettiriyor. 20'li yaşların başındaki bir genç olarak sizelere hayat hakkında tavsiye vermek, pek bana düşmez sanırım. Fakat her ne olursa olsun, hangi yaşınızda olursanız olun, hayatta her zaman bir çıkış kapısının olduğunu ve sizlere bu konuda yol gösterebilecek birçok psikoloğun, dostun olduğunu unutmamanız gerekir.


20'li yaşlarınızı en güzel şekilde geçirmeniz dileğiyle…

24 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Komentarze


bottom of page