AKRAN ZORBALIĞININ FİZİKSEL SAĞLIĞA VE VÜCUT ALGISINA ETKİSİ

   Konu üzerinde yapılan kapsamlı araştırmalar akran zorbalığının akıl sağlığına zararlı etkileri olduğunu göstermiştir. Anksiyete, depresyon ve kişinin kendine zarar vermesi gibi büyük zararlara sebep olduğu görülmüştür. Yakın zamanlardaki araştırmalarda ise akran zorbalığının ergenlik dönemindeki bireylerin fiziksel sağlığına da olumsuz etkisinin olduğu iddia edilmiştir. Bu yazıda, fiziksel ve ilişkisel akran zorbalığının, ergenlikten genç yetişkinliğe, fiziksel sağlık ve kişinin vücut algısı üzerindeki etkisini inceleyen uzun süreli (10 yıllık) bir çalışmadan bahsedeceğiz.


Peki, “fiziksel” ve “ilişkisel” zorbalığı nasıl tanımlarız?


Çalışmada katılımcılara fiziksel zorbalığı belirlemek için “Hangi sıklıkla akranların tarafından itildin?” gibi fiziksel şiddeti belirten sorular sorulmuştur. “İlişkisel zorbalık” için de “Akranların hangi sıklıkla diğer insanların seni sevmemesini sağlamak adına senin hakkında yalan söyledi?” gibi akranlar arası ilişkiyi, iletişimi ve kişinin sosyal hayatını hedefleyen zorbalığı belirten sorular sorulmuştur. Kişinin vücut algısı ise katılımcının kendini ne kadar sağlıklı hissettiği, fiziksel görünüşü hakkında olumlu ya da olumsuz düşünceleri ve fiziksel kabiliyet ile gelişiminden ne kadar memnun olduğu sorularak öğrenilmiştir. Son olarak fiziksel semptomlar da baş ağrısı, bel ağrısı, karın ağrısı, baş dönmesi ve uyku bozukluklarını son 6 ayda hangi sıklıkla yaşadıkları sorularak ölçülmüştür.


Çalışmanın sonucunda daha fazla fiziksel ve ilişkisel zorbalığa maruz kalan gençlerin daha fazla fiziksel semptom gösterdiği ve daha olumsuz vücut algısına sahip olduğu ve bu olumsuz etkilerin sadece zorbalığın olduğu zamanlarda değil hayatın sonrasında da (daha çok ilk yetişkinlik yıllarında) devam ettiği görülmüştür. Çalışmada dikkat çeken bir nokta da ilişkisel zorbalığın fiziksel zorbalığa göre daha fazla sağlık sorunuyla ilişkilendirilmesidir. Bazı araştırmacılar da ergenlik ve ilk yetişkinlik dönemlerinde güvenin ve destekleyici dostlukların çok önemli bir yere sahip olduğunu ve bu yüzden ilişkisel zorbalığın belki daha zarar verici olabileceğini öne sürmüştür. Akran zorbalığı da diğer stres türleri gibi kişiyi duygusal, davranışsal, biyolojik ve sosyal olarak etkileyerek zamanla kronik hastalıklara sebep olabilir. Bozulmuş sosyal beceri (sosyal geri çekilme, güvensizlik, pasif kalmak vb.) ile ilişkilendirildiğinde akran zorbalığı sosyal izolasyona ve yalnızlığa yol açabilir. Bunlar da kişinin psikolojik ve fiziksel sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskini artırabilir. Dahası, çalışmada akranlar tarafından reddedilmenin, alay edilmenin veya zarar görmenin verdiği stresin, vücudun stres tepki sisteminin bozulmasıyla ilişkilendirildiğini ve bunun da bağışıklık, kalp, akciğer ve kas-iskelet işleyişini bozarak sağlık sorunlarını artırabileceğinden bahsedilmiştir. Ayrıca, bulundukları durumun kontrol edilmesi zor bir durum olması gerekçesiyle de gençlerin etkin ve problem odaklı baş etme yöntemleri (sosyal destek arayışı ve aktif problem çözümü) yerine daha çok pasif baş etme yöntemlerini (kaçınma, inkâr, saplantılı bir biçimde sürekli düşünme) benimseme yöneliminde olabilecekleri belirtilmiştir. Bu baş etme biçimi de kendini, madde kullanımı gibi yüksek riskli davranışlara aşırı bağımlılık ve sağlıklı beslenme, iyi uyku düzenine sahip olma, düzenli olarak sağlık hizmetlerinden yararlanma gibi alışkanlıklara daha az ilgi göstermeye yol açarak sağlıklarının kötü etkilenmesi şeklinde gösterebilir.

Endişe verici bir şekilde, akran zorbalığına maruz kalan gençlerin liseden mezun olduktan sonra da artık zorbalığa maruz kalmıyor olsalar dahi sağlık sorunlarının devam ettiği görülmüştür. Bunun da edinilen sağlıksız baş etme yöntemleri veya arkadaş edinmekten korkmaktan ya da bunu nasıl yapacaklarını bilmemelerinden dolayı sosyal izolasyon içinde kalmalarından kaynaklanıyor olabileceği düşünülmektedir. Çalışmada destekleyici bir ailenin ve arkadaşlıkların, zorbalığın olumsuz sonuçlarını hafifletici etkide olduğundan bahsedilmiştir. Başta sağlık çalışanları olmak ile birlikte, ergenlik dönemindeki gençlerin, akran zorbalığı ile bağlantılı olarak gösterdiği fiziksel ve psikolojik semptomlara karşı bilinçli olunması ve bu durum fark edildiğinde gereken desteğin verilmesinin büyük öneme sahip olduğuna değinilmiştir. Akran zorbalığına maruz kalan gençler stres yönetimi, etkin baş etme yöntemleri, problem çözme, destek/yardım isteme eğitimi gibi müdahalelerden büyük fayda edinebilirler. Özellikle gençlerin yakın çevresini oluşturan kişiler olmakla birlikte (eğitimciler, ebeveynler ve görgü tanıkları) akran zorbalığına karşı bilinçlenmeli ve bilinçlendirmeliyiz. Bu şekilde akran zorbalığının önüne geçmek adına bir adım daha atmış olabiliriz.


Kaynakça:

Hager, A. D., & Leadbeater, B. J. (2016). The longitudinal effects of peer victimization on physical health from adolescence to young adulthood. Journal of Adolescent Health, 58(3), 330-336.


Diğer Yazılarımız