AKRAN ZORBALIĞININ SEBEP OLDUĞU RİSKLİ DAVRANIŞLAR

  

 Akran zorbalığının çocuklar ve ergenler üzerinde riskli davranışlara sebebiyet vermesinin konu edileceği bu makalede, önce riskli ve problematik davranışın ne olduğunu tanımlama kanısındayım. Davranış bilimleri profesörü Richard Jessor’ın teorisine göre problematik davranış, yetişkin otoritenin kurumları ve geleneksel toplumun sosyal normlarına göre sakıncalı veya kaygı uyandıran davranıştır. Bu davranışlara uyuşturucu ve alkol kullanımı, müsamahakâr cinsel birliktelik, saldırganlık, yalan ve hırsızlık içeren olaylar örnek verilebilir. Problematik davranışlar aynı zamanda ebeveynler ve sağlık çalışanları tarafından kişisel zarara sebebiyet veren davranışlar olarak da tanımlanabilmektedir.


 Akran zorbalığının bu davranışlara yol açmasının nedenlerine gelmek gerekirse, gelişim psikolojisi ve psikanaliz alanlarında çalışmaları ve özellikle insanların sosyal gelişim teorisi ile tanınan psikolog Erik Erikson normal psikolojik gelişim teorisinde 5. evrede bulunan ergenlerin bir kişilik algısı difüzyonuyla (kendine özgü bir kimlik geliştirme dönemi) baş etmeye çalışırken aynı zamanda bir kişilik algısı elde etmek konusunda endişeli olduklarını dile getirmektedir. Erikson bu evrede ebeveynlerin gerekli destek ve değer kaynağı olma rollerini yitirdiklerini ve bu rolün bireyin akranlarına geçtiğini savunmaktadır. Erikson 5. Evredeki aktiviteleri anlatırken onları “rol yaparak ve abartılı sözlerle ‘Sana meydan okuyorum’ ile ‘Kendime meydan okuyorum’ demenin bir tür sosyal oyun ve çocuk oyunlarına meşru bir halef” olarak ifade etmektedir.


 Daha geniş bir sosyal perspektifte, kendini meydan okumalar olarak gösteren akran zorbalığı bireyin bir grup ile olan bağını güçlendirmeye veya test etmeye yarayan uyarıcılar olarak görülebilir. Meydan okumalar aracılığıyla çocuklar bir kişilik kazanır ve çevrelerindeki alt grupların ve onların inanç ve davranışlarının varlığının farkına varırlar. Ancak bu süreçte Jessor’ın tanımladığı üzere, duyarlı bireyler kendilerine zarar vermelerine sebep olacak davranışlar edinebilmektedir. Bu yüzden akran zorbalığı hem kişisel gelişimin normal bir parçası hem de bireyde riskli davranışların gelişmesine büyük bir katkı olarak tanımlanmaktadır.


 Bu bilgilerin ışığında yapılan bir deneyden bahsetmek istiyorum. Mary Ann ve Charles E. Lewis 5 ile 8. Sınıf arası öğrencileri içeren yaklaşık 400 kadar Güney California bölgesindeki öğrenciyle gerçekleştirdiği deneyde öğrencilere birinin onlara hiç meydan okuyup okumadığı soruldu ve 502 farklı meydan okuma türü not edildi. Daha sonra onlara bunu gerçekten yapıp yapmak istemedikleri soruldu. İlerleyen zamanlarda öğretmenler öğrencilere yapmak istemedikleri bir şeyi (örneğin sigara içmek) yapmak durumunda kalıp kalmadıklarını sormaya devam etti. Erkeklerin kızlardan daha çok, en fazla ise 8. Sınıflarda meydan okunduğu sonucuna varıldı. Lakap takma ve tehditlerin erkeklerde daha sıklıkla görüldüğü rapor edildi. 8. Sınıflar söylenileni yapmaya daha meyillilerdi. Öğrenciler lakap takmayı kişisel zarara sürüklemek için bir araç olarak kullanıyorlardı, sigara içmek bir gruba mensup olmanın bir getirisiydi ve başkasına rüşvet vererek kişiyi vandalizme teşvik ediyorlardı. Erkekler genelde kendi cinsiyetlerindeki bir grup tarafından zorbalığa uğrarken kızlar genelde erkekler ya da karışık gruplar tarafından zorbalığa uğruyordu. Deneyin yapıldığı okul etnik açıdan çeşitli olmakla beraber Asyalı erkek çocuklarının daha çok zorbalığa uğradığı tespit edildi. Ancak meydan okumalara verilen cevaplar etnik grup açısından değişikliğe uğramıyordu. Ayrıca öğrencilerin söylediklerini yaptırmak için küçük düşürmek ve fiziksel saldırı gibi tehditlerde bulunduğu da bildirildi.


Kaynakça

Lewis, C. E., & Lewis, M. A. (n.d.). Peer pressure and risk-taking behaviors in children. from https://ajph.aphapublications.org/doi/epdf/10.2105/AJPH.74.6.580



Diğer Yazılarımız