Freudyen Yaklaşımla Kurgu Evreni #1: Jean-Baptiste Grenouille
Jean-Baptiste Grenouille, Patrick Süskind'in "Parfüm: Bir Katilin Hikayesi" romanının ana karakteridir. 1730'larda Fransa'da doğan Grenouille, kokuları mükemmel bir şekilde ayırt edebilme yeteneğine sahip, ancak duygusal olarak soğuk ve topluma yabancı bir kişidir. Bu yeteneği, onu kendi parfümünü yaratma yolunda bir obsesyona sürükler. Grenouille'un hedefi, dünyanın en mükemmel parfümünü yapmak ve bu yolla kendini tanınan biri haline getirmektir. Bu süreçte iinsanların kokularını çalmak için cinayetler işler. Grenouille'un karakteri, topluma karşı derin bir yabancılaşmayı ve içsel karanlıklarını yansıtır.
Roman, Freudyen bir bakış açısıyla bakıldığında bireyin içsel çatışmaları, narsisistik eğilimleri ve toplumsal normlardan yabancılaşmasını anlamak için okuyucuya zengin bir metin sunar. Ayrıca kitap, Grenouille’ün psikolojik durumu ve davranışları, Freud’un teorilerinin çeşitli yönleriyle açıklanabilir ve bu da romandan derin psikolojik analizler yapmak için uygun bir zemin oluşturur.
Id, Ego ve Süper Ego:
Id: İlkel dürtüler ve arzuları barındıran kısım.
Ego: Gerçeklik ilkesini temsil eden ve id’in dürtülerini toplum normlarına uygun şekilde yönlendiren kısım.
Süper Ego: Toplumsal normlar ve ahlaki değerleri temsil eden kısım.
Grenouille'ün davranışları, Freud'un id, ego ve süper ego kavramlarıyla açıklanabilir. Grenouille'ün kokuya olan takıntısı ve toplumdan yabancılaşması, onun id tarafından yönlendirildiğini gösterir. Bu id, Grenouille’ün kokuya olan obsesyonunu ve başkalarını manipüle etme arzusunu gösterir. Ego Grenouille'ün kişiliğinde oldukça zayıftır çünkü o kendi içsel dürtülerine tamamen teslim olmuş gibidir. Süper ego ise, Grenouille’ün karakterinde pek fazla gelişmemiştir, bu durum onun toplumun ahlaki normlarına karşı bir tür düşmanlık beslemesine yol açar.
Narsisizm ve Kimlik Krizi:
Grenouille’ün kendini üstün görmesi ve diğer insanları sadece araç olarak kullanması narsisistik eğilimlere örnek olarak gösterilebilir. Kokuya olan obsesyonu, kendi kimliğini oluşturma ve kendini toplumdan ayırma çabasıyla bağlantılı olabilir. Freud’un narsisizm kavramı, Grenouille’ün kendini ve yeteneklerini aşırı şekilde önemsemesinin yanı sıra, kendini sürekli olarak yetersiz ve toplum tarafından dışlanmış hissetmesiyle de ilişkilidir.
Savunma Mekanizmaları:
Grenouille’ün kendi içsel boşluğunu ve topluma yabancılaşmasını nasıl savunduğu da Freud'un savunma mekanizmaları çerçevesinde incelenebilir. Kokuya olan takıntısı, gerçeklikten kaçış ve bilinçaltındaki korkularla başa çıkma yöntemi olarak değerlendirilebilir. Grenouille’ün çevresindeki insanları öldürme eylemi, bu savunma mekanizmalarının bir sonucu olarak görülebilir çünkü bu eylemler onun içsel boşluğunu ve tatminsizliğini gizleme çabası olarak yorumlanabilir.
“Onu elde etmeliydi, sırf sahibi olmak için değil, yüreğinin dinginliği aşkına.”
-Patrick Süskind, Koku
Freud'un psikoseksüel gelişim teorisine göre ise, bir bireyin belirli bir aşamada yaşadığı sıkıntılar veya travmalar, kişiliğinde kalıcı etkiler bırakabilir. Grenouille’ün kokuya olan takıntısı, Freud’un psikoseksüel gelişim aşamaları çerçevesinde, erken yaşta yaşadığı tatminsizlikler, travmalar ve eksikliklerle ilişkilendirilebilir. Bu takıntı, onun çocukluk döneminde yaşadığı eksiklikleri ve duygusal travmaları telafi etme çabası olarak değerlendirilebilir.
Oral Aşama:
Freud’a göre, bir çocuğun ilk dönemlerdeki deneyimleri (0-18 ay) oral aşamada şekillenir. Bu aşamada, çocuk emme ve ağız yoluyla tatmin arayışındadır. Grenouille’ün çocukluk döneminde annesinin ona karşı duyarsız ve ilgisiz davranması, bu aşamada yeterli tatmini elde edememiş olabileceğini düşündürebilir. Anneden yeterli emme ve beslenme gibi temel ihtiyaçların karşılanmaması, Grenouille’ün ilerleyen dönemlerde diğer nesnelerde veya deneyimlerde tatmin arayışını yoğunlaştırmasına neden olabilir. Koku, Grenouille’ün bu eksikliği ve tatmin arayışının bir sonucu olarak, onun hayatında merkezi bir yer tutar.
Anal Aşama:
Freud’un anal aşamasında (18 ay-3 yaş), çocuklar kontrol ve bağımsızlık kazanma sürecindedir. Bu dönemde yaşanan sorunlar, bireyin kontrol arayışı ve bağımsızlık hissi üzerinde kalıcı etkiler bırakabilir. Grenouille’ün doğumundan itibaren ebeveynlerinden ve toplumdan sürekli olarak dışlanması, onun bu aşamadaki duygusal ihtiyaçlarını karşılamadığı anlamına gelebilir. Bu dışlanma ve kontrol eksikliği, Grenouille’ün daha sonra koku yoluyla kendi varlığını ve kontrolünü yaratma çabasına dönüşür.
Fallik Aşama:
Fallik aşamada (3-6 yaş), çocuklar cinsiyet kimliği ve ebeveyn ilişkileri ile ilgili duygular geliştirmeye başlarlar. Bu aşamada yaşanan bir karmaşa veya travma, bireyin kişiliğinde önemli etkiler bırakabilir. Grenouille’ün bu aşamada yaşadığı bir travma veya eksiklik, kokuya olan obsesyonunu etkileyebilir. Örneğin, annesinin ona olan ilgisizliği ve Grenouille’ün toplumdan dışlanması, bu dönemde yaşadığı güven eksiklikleri ve cinsiyet kimliği ile ilgili karmaşalar, onun koku üzerinden kendi kimliğini oluşturma çabasına yol açmış olabilir.
Genital Aşama:
Genital aşamada (ergenlik dönemi ve sonrasında), bireyler cinsel kimliklerini ve ilişkilerini geliştirmeye çalışır. Grenouille’ün bu aşamada toplumsal normlardan ve insan ilişkilerinden ayrışmış olması, onun sosyal ilişkiler ve cinsel kimlik geliştirme sürecinde yaşadığı eksiklikleri ve travmaları yansıtabilir. Kokuya olan takıntısı, bu aşamada yaşadığı tatminsizlik ve bağlantısızlık duygularının bir yansıması olabilir. Koku, Grenouille’ün kendini diğer insanlardan ayrıştırma ve kendi içsel ihtiyaçlarını karşılama yolunda geliştirdiği bir mekanizma olarak görülebilir.
Sonuç olarak, Jean-Baptiste Grenouille karakteri ile okuyucuya enfes bir deneyim yaşatan Koku romanı, Freud’un psikoanalitik kuramından izler sunarak insan davranışlarını ve deneyimlerini anlamak, bilinçaltındaki dürtüleri keşfetmek için bizlere harika bir örnek metin sunuyor.